"Allah yolunda öldürülenlere "ölüdür" demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunu bilemezsiniz." (Kur’an 2/154)

Değerli Meslektaşlarım;Sevgili Öğrenciler

Allah yolunda, din, vatan ve namus gibi kutsal değerler uğrunda ölen; ruhunu, Allah’a, bedenini toprağa sunan, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa giren eli öpülesi kahramanlardır şehitler…

İnancımızda ve kültürümüzde özel bir yeri, yüce bir değeri olan şehitlik,  dinimizin önemsediği ve teşvik ettiği bir rütbedir.   Çünkü bu rütbeler HAYAT KARŞILIĞINDA elde edilir ve inançla kazanılır. Hem Hakkın, hem de halkın nezdinde şahadet mertebesine yükselmek, büyük bir mazhariyettir.

Vatan bir toprak parçasıdır, ama her toprak parçası vatan değildir. Vatan; uğruna şehit olunan, can verilen, kan dökülen, kanla canla bedeli ödenen toprak parçasıdır.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır,"

 Bu sebepledir ki, atalarımız bu vatan için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, kanlarını akıtarak onu düşmana teslim etmemişler; uğruna ölmeyi şeref bilmiş ve severek, isteyerek şehit olmuşlardır. Yavrusu şehit olan analar, oğlu şehit olan babalar “Vatan sağ olsun” diyerek evlatlarının şahadetiyle teselli bulmuşlardır ve  “Haydı oğlum haydi git, Ya gazi ol ya şehit,” diyerek onları uğurlamış, ellerini, saçlarını, kınalayarak, vatan uğruna Allah’a sunmuşlardır.

Tarihimiz incelendiğinde, her sayfasında, her satırında böylesine vatan sevgisiyle dolu, kendi yaşam hakkından gözünü kırpmadan vazgeçen, ilahi şerbeti içmeyi her şeyin üstünde tutan vatan evlatlarının kanıyla yazdığı destanları görürüz. Vatanımızın hiçbir karış toprağı yoktur ki bedeli canla kanla ödenmemiş olsun. İşte bu destanların belki de en mucizevî olanının yazıldığı yerdir ÇANAKKALE…

Kurşunun kurşunu vurduğu, düşmanın yaralısının kucakta taşındığı, her karışına can ve kan döküldüğü, düşman askeriyle kucak kucağa aynı toprakta yatılan, bir milletin var olmak, varlığını dünyaya haykırmak uğruna 214 kg lık merminin tüy gibi kucaklandığı yerdir ÇANAKKALE…

 Henüz 15 yaşındayken geçeceğim diyenlere GEÇEMEZSİN diyen, adını türkülere kanıyla yazan, bir lokma kara ekmek tayını, bir yudum üzüm hoşafıyla dünyaya insanlık dersi veren kahramanların diyarıdır ÇANAKKALE…

Üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen hala tüm dünyanın anlayamadığı, bizlerin ise hakkını ödeyemediği kahramanlıklar diyarıdır Çanakkale...

 Toprağına basmaya imtina ettiğimiz, bir hilal uğruna binlerce güneşi toprağa gömdüğümüz yerdir.

 Neden geldiklerini, nereye geldiklerini, savaştıkları düşmanın kim olduğunu bilmeden gelen kandırılmış, aldatılmış insanların karşısında bu gün bile açıklanamayan binlerce mucizeye imza atılmış yerdir Çanakkale…

Büyük bir var olma savaşından elimizde kalan ve tüm dünyaya örnek teşkil eden dostluk, yardımseverlik, paylaşma ve barışın değerini anlatan örneklerle doludur Çanakkale..

Bu gün, dedelerini ziyarete gelen dönemin düşman askerlerinin torunları içleri huzur dolu olarak ülkelerine dönmektedirler. Çünkü burada düşman topraklarında değil dost topraklarda Mehmetçiklerle koyun koyuna yatan dedelerini huzur içinde yatarken görmektedirler.

“Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber, sana aguşunu açmış duruyor peygamber ” dediğimiz tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, Çanakkale ruhunun bu topraklarda ebediyyen var olmasını temenni ediyorum.

                                                                                                                                            Süleyman GÖKÇİMEN

                                                                                                                                 Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü